İnsan merkezci bir dünyada taş olabilir miyiz?

Manuela Infante, Kundura Sahne’de izleme şansı bulacağımız “Taşa Nasıl Dönülür?”de hümanist olmayan tiyatro üzerine denemeye devam ediyor ve her şeyin ölçüsü olarak insan fikrine karşı çıkıyor.

Gülin Dede Tekin – Argonotlar.com

Oyun ve senaryo yazarı, yönetmen ve müzisyen Manuela Infante insan merkezci teatral pratiklerle derdi olan, uzun yıllardır insan ve insan olmayan arasındaki sınırların nasıl üretildiğini araştıran ve yeni bir tiyatro arayışının peşine düşen, çağdaş tiyatronun önemli isimlerinden. Tiyatroyu yalnızca hikâyeler anlatmak için bir yer olarak değil, aynı zamanda bir tür somutlaştırılmış felsefe yapımı için bir laboratuvar olarak da gören ve anlamaya çalışan bir araştırmacı.

Manuela Infante’nin aynı zamanda 2019 yılında Estado Vegetal ve Realismo oyunlarıyla Venedik Bienali’ne davet edilen ilk Şilili tiyatrocu.

Infante Estado Vegetal’de bitki zekâsı, bitkisel ruh veya bitki iletişimi gibi kavramlarla doğayla kurduğumuz başarısız ilişkiyi işaret etmiş, Realismo’da nesneler hakkındaki kalıplaşmış fikirlerimizi sarsmış,
Metamorphoses’ta sesin yalnızca insana ait olup olmadığını sorgulatmıştı seyircisine.

Kundura Sahne’de izleme şansı bulacağımız Taşa Nasıl Dönülür?’de de hümanist olmayan tiyatro üzerine denemeye devam ediyor ve her şeyin ölçüsü olarak insan fikrine karşı çıkıyor. Projenin araştırma sürecinde karşı karşıya kaldığı gerçeklikler antroposen dünyada gezegeni ve insanı nasıl sömürdüğümüzü yeniden gösteriyor. Şili’deki maden bölgelerinde, bakır rafinelerinde ağır metallerle çalışan işçilerin âdeta taşlaştığını, öldükten sonra içlerinin bakır renginde yeşil çıktığını söylüyor mesela. Emekçi bedenlerin jeolojik oluşumlarla uyumunu ve onların üretme ve tükenme geçmişlerini yakından inceliyor.

Sahnedeki üç kişi metinler ve sesler eşliğinde taş hikayelerini anlatırken insanın dünyadaki en önemli şey olmadığını göstermeye çabalıyor, aşınmış hikayelerin parçalarını bir araya getirerek istifledikleri parçalarla çeşitli jeolojik manzaralar oluşturuyorlar. Başka birçok şey insandan daha önemli olabilir, doğa gibi ya da taşlar gibi. Doğmayan ya da ölmeyen sadece hacmiyle ‘kalan’ taşlar. “Dirençli ve neredeyse yok edilemez taşlar açısından dünya nasıl görünür?, Ya hiç doğmayan, asla büyümeyecek ve asla ölmeyecek olanı taklit etmeye çalışırsak?” sorularıyla kendi direnişini tiyatro sahnesinde yürütüyor.

4-5-6 Kasım tarihleri arasında Beykoz Kundura’da izleme şansı bulacağımız, tiyatroda insan istilacılığı olduğuna ve bunun artık son bulması gerektiğine inanan Infante’nın Taşa Nasıl Dönülür?’ü çağdaş tiyatrodaki arayışlara dair ufuk açıcı bir çalışma. Son yıllarda ağırlıklı metin tiyatrosu örnekleri izlediğimiz Türkiye tiyatrosunda farklılık arayanlar için de kaçırılmayacak fırsat.

*Bu yazı Argonotlarda yayınlanmıştır.