Kayıp bir şehirde bir Pazar günü: People on Sunday

Bir Yaz Gecesi Festivali kapsamında Türkiye’de ilk kez seyirciyle buluşacak sessiz film klasiği “People on Sunday / Pazar Günü İnsanları”, belgesel ile kurmaca sinemayı, anonim ile kişisel olanı yan yana getiren benzersiz bir deneme. Berlin’de sıradan bir Pazar günü, sıradan insanların hayatı nasıl kutladıklarının hikâyesini anlatan film; bize 1929’daki yaşam hakkında pek çok şey anlatmakla kalmıyor, Büyük Buhran ve Hitler Almanyası’ndan çok kısa süre önceki kayıp Berlin’i görme fırsatı da veriyor.

Menschen am Sonntag / People on Sunday

Orijinal adı “Menschen am Sonntag” olan “People on Sunday / Pazar Günü İnsanları”, star sisteminden, dramadan ve ticari sinemanın gerektirdiklerinden vazgeçen ilk filmlerden biriydi.

1930 Almanya yapımı film, Berlin’de yaşayan ve hepsi Nazi iktidarından kaçarak Hollywood’un önemli aktörlerine dönüşecek bir grup gencin ilk projesiydi. Yönetmen koltuğundaki ikiliden Robert Siodmak, Alman Ekspresyonizminden kaptığı teknikleri Amerikan sinemasına, özellikle de kara film türüyle başarılı bir şekilde harmanladı ve “Son of Dracula” (1943), “Phantom Lady” (1944), “The Suspect” (1944), “The Killers” (1946) gibi klasiklerle dönemin A-sınıf yönetmenlerinden birine dönüştü. İkinci yönetmen Edgar G. Ulmer ise, “The Black Cat” (1934), “The Naked Dawn” (1955), “Isle of Forgotten Sins” (1943) gibi bugün kült sayılan birçok B-filmini çekecekti.

Orijinal hikâye, yönetmen Robert Siodmak’ın kardeşi Curt Siodmak’ın yaptığı bir röportaja dayanıyor. Abisinden farklı olarak, korku türüne yönelen Siodmak, “The Invisible Man Returns” (1940), “The Wolf Man The Wolf Man Writer” (1941), “I Walked with a Zombie” (1943), “13 Demon Street Writer” (1959) gibi bugün yeniden çevrimlerini izlediğimiz birçok korku klasiğinin yaratıcısı olacaktı.

Menschen am Sonntag / People on Sunday

Senaryoyu yazan kişi ise, Amerika’ya kaçıp adını Billy olarak değiştirecek Billie Wilder’dı. “Sunset Blvd.” (1950), “Sabrina” (1954), “Some Like It Hot” (1959), “The Apartment” (1960) gibi sayısız klasiğe imza atacak Wilder, filmleriyle 21 kez Oscar’a aday gösterilecek ve biri Onursal Ödül olmak üzere 7 kez heykelciğin sahibi olacaktı.

Enfes görüntülerinde imzası bulunan Eugen Schüfftan, “Metropolis”in (1927) de aralarında olduğu birçok öncü filmin özel efektlerinde çalışmıştı. Bugün Schüfftan Süreci olarak da bilinen optik özel efektin yaratıcısı da olan Schüfftan, önce Fransa’ya kaçacak, ardından ABD’ye yerleşerek 1962’de “The Hustler”daki çalışmasıyla siyah-beyaz görüntü yönetimi dalında Oscar kazanacaktı.

Menschen am Sonntag / People on Sunday

Kamera asistanlığını yapan Fred Zinnemann, “From Here to Eternity” (1953), “The Sundowners” (1960), “A Man for All Seasons” (1966) ve “Julia” (1977) filmleriyle En İyi Yönetmen dalında dört Oscar alacak ve sayısız klasiğe imza atacaktı.

Filmin yapımcılarından Moriz Seeler, Holokost’ta öldürülürken, kaçmayı başaran Seymour Nebenzal, Amerika’da 60’ların başına dek yapımcılığa devam edecekti.

Menschen am Sonntag / People on Sunday

Filmin çekimleri 1929’un Haziran ayında başladı ve Aralık’ın sonuna dek sürdü. Haftanın altı günü başka işlerde çalışan bu altı genç, Pazar günleri bir araya geldiler ve filmi yaklaşık 9 bin Mark’lık düşük bir bütçeyle tamamladılar. 

Film sansürden geçmeyi başardı ve ilk olarak Şubat 1930’da gösterildi. Tüm ekip kimsenin beğenmeyeceğinden korkarken, film beklenenin üstünde beğeni ve övgü aldı. Walter Ruttmann’ın “Berlin: Symphony of a Great City / Berlin: Büyük Bir Şehrin Senfonisi” (1927) ve Dziga Vertov‘un “Chelovek s kino-apparatom / Kameralı Adam” (1929) filmleriyle karşılaştırıldı ve yıllar içinde külte dönüştü.

Menschen am Sonntag / People on Sunday

Senaryo yazılırken kimse işbölümünün tam olarak ne olduğundan pek emin değildi. Efsanevileşen birçok filmde olduğu gibi, kimin ne yaptığına dair herkesin farklı bir açıklaması var. Billy Wilder, senaryonun 7 sayfadan ibaret olduğunu söylerken, bir başkası da 30 sayfalık bir senaryo olduğunu iddia etti. Oyuncular ise hiçbir şekilde senaryo olmadığını ve filmde yaptıkları her şeyin doğalında ya da doğaçlama olduğunu anlattılar.

Pazar Günü İnsanları”, günümüz sinemasında sıklıkla kullanılan “oyuncu olmayan oyunculu filmler”in atalarından oldu. Tüm oyuncuların ilk film deneyimiydi ve kendilerini oynadılar: Bir taksi şoförü, bir manken, bir film figürü, bir tezgâhtar ve bir şarap satıcısı. İçlerinden biri hariç devam etmeyi düşünmedi bile ve hayatlarına devam ettiler.

Menschen am Sonntag / People on Sunday

Filmin orijinal ve tam kopyası ne yazık ki kayıp. Bir Yaz Gecesi Festivali’nde de izleyeceğiniz versiyon için, Hollanda Film Müzesi’nin arşivindeki bir kopyadan yola çıkıldı. İsveç Film Müzesi Cinémathéque Suisse, Belçika film arşivi Cinémathéque Royale de Belgique ile Milano’da bulunan Fondazione Cineteca Italiana’daki kopyalar da kullanılarak eksik sahneler eklendi ve bu hali 2005 yılında tamamlandı. Orijinal kopya 2.014m iken, şu anki kopya 1.839m uzunluğunda.

Berlinlilerin görsel olarak ezberlediği ve özdeşleştiği film, Weimar Almanyası ve Berlin’inde hayatın nasıl olduğunu merak edenlerin aklına ilk gelen filmlerden oldu. Netflix’te yayınlanan Alman mini dizisi Babylon Berlin”e hazırlanan oyunculara “People on Sunday”in özellikle izletildiğini meraklısına not düşelim.

Menschen am Sonntag / People on Sunday

Bir eleştirmenin de dediği gibi “Bu film bize muhteşem bir hafta sonu yaşatıyor ve zor zamanlarda anı yaşayıp, olduğunuz şey için neşe duymanız konusunda bir uyarı veriyor.”

Múm’un “Menschen am Sonntag / People on Sunday” gösterisinden

Pazar Günü İnsanları”, 5 Ağustos Cuma akşamı Bir Yaz Gecesi Festivali kapsamında Türkiye’de ilk kez seyirciyle buluşuyor. İzlandalı elektronik ve deneysel pop grubu Múm’un müzikleri ve canlı performansı eşliğinde deneyimleme fırsatı sunacak gösterimin sınırlı sayıdaki biletleri için buraya tıklayın.