SESSİZ FİLM ENDÜSTRİSİNDE AFRİKA KÖKENLİ AMERİKALI KADINLAR

Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde beş Afrika kökenli Amerikalı kadın film yapımcısı, ABD film endüstrisinin oluşturulmasına ve Afrika kökenli Amerikalıların filmlerde daha iyi temsil edilmesine yardımcı olmuştur. Kansas City, Missouri’den, Montclair, New Jersey ve Washington DC’ye kadar ülkenin farklı bölgelerinde bulunmalarından dolayı coğrafi olarak ayrı olmalarına rağmen sinema filminin sosyal olarak dönüştürücü olduğuna ilişkin ortak bir inanç altında bir araya gelmişlerdir. Bazıları kısa bir süre film işlerinden geçimini sağlamayı denemiş diğerleri ise bir sinema filmi yaptıktan sonra alanı terk edip ortadan tamamen kaybolmuştur. Bu kadınlar Afrika kökenli Amerikalıların hayatına dair aslına uygun bir vizyon sunulmasını istemiş ve bu doğrultuda çoğu zaman gösterim salonlarının ayarlanması ve film baskılarının dağıtılması veya daha fazla sayıda topluluğa ulaşmak amacıyla seyircilere doğrudan götürülmesi gibi faaliyetlerle girişimci olmuşlardır. Risk almalarının ve öncü olmalarının dışında, Afrika kökenli Amerikalılara ilişkin hakim olan görüşü değiştirmeye yönelik çabaları onları birbirlerine bağlamış, başarılarını Afrika kökenli Amerikalıların hayatlarının geçerliliğini ortaya koymaya yönelik bir hareketin simgesi olarak öne çıkartmıştır. Her ne kadar Afrika kökenli Amerikalı yönetmen-yapımcı Oscar Micheaux ve onun zamanındaki “ırk filmi” yapımcılarına yönelik güncel ilgi dalgası sessiz film döneminde bağımsız siyahi film yapımcılarının varlığını doğrulamış ve teyit etmişse de, bu ilginin sonucunda gerçekleştirilen araştırmalar büyük ölçüde sadece konu ile ilgili erkekleri ortaya çıkartmıştır.
Bununla birlikte konuya ikinci kez baktığımızda sadece Afrika kökenli Amerikalı sinema devlerini değil onların yanı sıra kocalarıyla birlikte yaratıcı takım çalışmasına katılmış kadınları da keşfederiz. Bunun en iyi örneklerini Mixheaux’un ikinci karısı, Alice B. Russell, ve şarkıcı, sahne ve ekran oyuncusu ve aktivist Paul Robeson’un karısı Eslanda Robeson teşkil etmektedir.
Afrika Kökenli Amerikalı “İlk” Kadın Film Yapımcısı Kimdir?
Yine de, 16 mm eğitici dini kısa filmler çekerek çalışmalarıyla bazı eleştirmenlerin ilgisini çeken Eloyce King Patrick Gist ile öncelikle bir yazar ve etnograf olarak çalışmaları ile bilinen Zora Neale Hurston istisnaları dışında, Afrika kökenli Amerikalı kadın film yapımcıları tarihçilerin dikkatini çekmemiştir. Bununla birlikte kendi zamanlarında “ilk kadın film yapımcısı” olma başarısı ve bunun sonucunda gelen “ilk kadın film yapımcısı” sıfatı Afrika kökenli Amerikalı basın için önemli olmuştur. Basın aralarında bir yıl olan ayrı ayrı olayları ileri sürerek her ikisi de Kansas City, Missourili olan Tressie Souders ve Maria P. Williams’ın “ilk” kabul edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Ayrıca Afrika kökenli Amerikalı soyundan gelen ilk kadın film yapımcısının ünlü fotoğrafçı James Van Der Zee’nin kız kardeşi olarak asıl adı Jennie Louis Van Der Zee olan -Madame E. Touissant Welcome olduğu da iddia edilebilir. Touissant Motion Picture Exchange için kocası E. Touissant Welcome ile birlikte yapımcılığını üstlendikleri on iki bölümlük bir belgeselin bir parçası olarak Birinci Dünya Savaşı’ndaki siyahi askerler ile ilgili bir film yönetmiştir (Dixon 20). Bu şekilde geçmişe baktığımızda farklı türden engelleri yıkanların sadece bireylerin değil bir kadın grubu olduğunu görebiliriz.
Siyahi topluluğunun umutlarını bu kadınlara bağlaması The Competitor dergisinde yayınlanan 1921 tarihli “Eğlence Dünyasında Büyüyen Önemimiz” makalesinin başlığından da anlaşılmaktadır. Bu makalede yazar Birdie Gilmore’un Jungle God (Cengel Tanrısı) isimli eserinin yapımcılığını Delsarte Film Şirketine yaptırdığından bahsedilmekte ve Metro Şirketi tarafından kabul edilen başka bir hikayesine de atıfta bulunulmaktadır (38). 1915 yılında Chicago Defender gazetesi “Filmler Arasında” bölümlerinde Shadowed by the Devil (Şeytanın Gölgesinde) isimli “üç makaralık dramdan” bahsetmiştir (5). Uzun metrajlı Shadowed by the Devil filmi karı koca film yapımcıları tarafından kurulmuş olabilecek Chicago’s Unique Film Şirketinin tek ürünüdür. Bayan M. Webb, kocası Miles M. Webb tarafından yönetilmiş filmin orijinal hikayesinin kaynağıdır (Sampson, 183). Birlikte ele alındıklarında, Tressie Souders, Maria P. Williams, Eloyce King Patrick Gist, Alice B. Russell, Eslanda Robeson, Bayan M. Webb, Birdie Gilmore, Madam E. Touissant Welcome, ve Zora Neale Hurston’ın hepsi de sessiz sinema tarihinde tanınmayı ve sarsılmaz bir yere sahip olmayı hak etmektedir.
Drusilla Dunjee Houston’ın Dixon ve Griffith’e 1902 tarihli Cevabı
“Spirit of the South: The Maddened Mob” (Güneyin Ruhu: Çıldırmış Çete) ismini koyduğu bir senaryo yazmış olan Drusilla Dunjee Houston da sessiz film döneminde bir fark yaratmak isteyen Afrika kökenli Amerikalı bir kadın olarak bu gruba eklenmelidir. Houston’un, Thomas Dixon ve D. W. Griffith’in The Birth of a Nation (Bir Ulusun Doğuşu) (1915) eserine karşı verilen muhtemelen ilk Afrika kökenli Amerikalı cevap niteliğindeki senaryosu hiçbir zaman bir sinema filmi haline getirilmese de, Thomas Dixon tarafından romanlarında, sahnelenen oyunlarında ve sonra da The Birth of a Nation filminde desteklenen ırk temelli yıkıcı sosyal fikirlerin bir kadın tarafından neredeyse on yıl boyunca belgelenmesini temsil etmektedir. Bu fikirler Amerika’nın Batısında köklenen ve ülkenin geneline yayılan şiddetli bir sosyal katmanlaşmayı savunmuştur.
Geçtiğimiz günlerde sırasıyla İspanya ve Belçika’daki arşivlerden ABD’ye iade edilen Oscar Micheaux’un sessiz film döneminden kalma 35 mm’lik film baskıları Within Our Gates (Kapılarımızın İçinde) (1920) ile Symbol of the Unconquered (Fethedilmeyenlerin Sembolü) (1920), Oscar Micheaux and His Circle (Oscar Micheaux ve Çevresi) tur kataloğunda da belgelenen şekilde, Afrika kökenli Amerikalı bağımsız film yapımcılığının erken dönemlerine dair tarihçilerin ilgisinin yeniden canlandırılmasına yardımcı olmuştur (xxiii). Bu talihli keşifler, sadece parça parça olsalar da, daha fazla sinema filminin bulunabileceğine dair yeni bir umudu yeşertmiştir. Kurumsallaştırılmış ırkçılığın daha erken dönemlerinde yapımcılık, oyunculuk, yönetmenlik ve yazarlık işleri ile uğraşmış bu kadınlar ile ilgili olarak çizilen kabataslak resimlerdeki boşlukları doldurmamıza yardımcı olacak kanıtların yanı sıra diğer “kayıp” eserlerin mevcudiyetine ilişkin ipuçlarını aramaya devam ediyoruz.
Kyna Morgan, Aimee Dixon
Çeviri: Nahit Evre Uçarcı

Kaynak