Yer değiştirme hep devam ediyor…

Yerli performans sahnelerinin önde gelen çağdaş dans topluluklarından Çıplak Ayaklar Kumpanyası, Nisan’da iki performansıyla Beykoz Kundura’nın yeni sahnesi Kundura Sahne’de yer alıyor. Bu hafta sonu sahnelenecek “Hiçbir Şey Yerinde Değil” öncesi kumpanyanın koreograf ve dansçılarından Mihran Tomasyan ile kayıp ve göç duygusunu anlamaya çağıran performanslarını konuştuk.

Hiçbir Şey Yerinde Değilin bazen bir doğaçlamadan bazen de masaya yatırılan hislerin birbiriyle temasından meydana geldiğini söylüyorsunuz. Üretim süreci nasıl oluştu, anlatır mısınız?

Belfast Queens Üniversitesi Senatör George J. Mitchell Evrensel Barış, Güvenlik ve Adalet Enstitüsü eğitimcilerinden Dr. Ulrike M. Vieten tarafından Kumpanya’mıza “kayıp ve yerinden edilme” temasıyla çalışma davetinde bulunuldu. Konunun süregelen bir gerçeklik taşıması, bu teklifin bize bir üniversite aracılığıyla gelmesi, bu tema üzerine odaklanmak ve düşünmek bizim için hayli ilgi çekici oldu. Üretim süreci stüdyomuzda yaklaşık iki aya yayılan bir sürede gerçekleşti. Bu süreçte göç kavramına birçok açıdan yaklaştığımız ve stüdyomuzun mutfak masasında saatler geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Demirtaş’ın o dönem yeni yayımlanmış kitabı, farklı dilde şarkılar, türküler, Nesrin Uçarlar’ın gösterimize ilham olan “Hiçbir Şey Yerinde Değil” kitabı, kendi aile hikâyelerimiz, dinlediğimiz ve çok etkilendiğimiz açık denizde mahsur kalmış göçmen tekneleri ile resmi görevlilerin telefon konuşmalarına kadar pek çok şey doğaçlamalarımıza ilham verdi diyebiliriz.

Göç kavramına hem insanlık tarihinden hem de kişisel yaşadıklarınızla bir yorum getiriyor Hiçbir Şey Yerinde Değil. Yerinden edilmenin ve zorunlu göçün hayatımızın ayrılmaz bir gerçeğine ve acı bilgisine dönüştüğü bugünlerde özellikle, neler söylüyor?

Yer değiştirme hep devam ediyor. Savaşlar, iklim krizleri, diktatörlükler, siyasi baskılar, derin devlet cinayetleri ve daha pek çok neden insanları sürekli yer değiştirmeye zorluyor. Biz bu temalar üzerine konuşur çalışırken pek çok arkadaşımızın da yurtdışına gidişinin bizzat tanığı olduk ve bu yeni göç dalgasının da esere nüfus etmemesi imkansızdı. Eserimiz yol arayışıyla başlayıp sonunda da yol arayışıyla devam ediyor. Eğer insanlık olarak ortak paydalarda buluşamayacaksak bu arayış daha yüzyıllar boyunca devam edecek gibi görünüyor.

Dünyanın gidişatına dair duygularınız nedir? Birçok insan gibi karamsar mısınız, yoksa bütün yaşananların bir geçiş olduğunu ve aydınlığa varacağımızı söyleyebilir misiniz?

Stüdyomuzun penceresinden içeri girenleri selamlayan pankartımızda yazdığı gibi “Umutsuzluğa Alışma”.

Çıplak Ayaklar Kumpanyası Nisan ayı boyunca Kundura Sahnede…